Birlik Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Kucur, yaşanan gelişmeler üzerine yazılı bir basın açıklaması yaparak, “Sağlık hizmetleri devlet eliyle yürütülmeli” mesajı verdi.
“Yeni Doğan Çetesi” İddiaları ve Aşırı Radyasyon Skandalı
Skandallar zincirinin ilk halkasını, bazı özel hastanelerdeki yeni doğan servislerinde yaşandığı öne sürülen etik dışı uygulamalar oluşturdu. “Yeni doğan çetesi” olarak anılmaya başlanan bu iddialar henüz gündemden düşmemişken, bu kez Muğla’dan çarpıcı bir iddia geldi.
Birlik Sağlık Sen Muğla İl Temsilcisi Abdullah Gül’ün gündeme taşıdığı bilgiye göre, kamu hastanelerinde hizmet alımı yöntemiyle çalışan özel firmaların çektiği radyografilerde hastalara yüksek dozda radyasyon uygulandığı ve bu durumun ciddi sağlık riskleri doğurduğu öne sürüldü. Gül, bu uygulamanın kanser riskini artırabileceğine dikkat çekti.
“Sosyal Devlet Sağlığı Ticarileştiremez”
Konuya ilişkin açıklama yapan Hüseyin Kucur, sağlık hizmetlerinin özel sektör eliyle yürütülmesinin doğurduğu sorunlara dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde yer alan “sosyal devlet” ilkesine atıfta bulunan Kucur, “Devlet, vatandaşına adil, eşit ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmakla yükümlüdür. Sağlık, ticari kazanç aracı olamaz,” dedi.
Kucur, özel hastanelerin kâr odaklı yapısının hasta güvenliğini geri plana ittiğini, gereksiz tetkik ve ameliyatlarla etik dışı uygulamaların yaygınlaştığını belirtti. “Bebeklerin günlerce yoğun bakımda tutulduğu, hastalara gereksiz işlemlerin uygulandığı iddiaları kamu vicdanını sarsmaktadır,” ifadelerini kullandı.
Hizmet Alımı Modeli Eleştirisi
Sadece özel hastaneler değil, kamu hastanelerinde uygulanan hizmet alımı modelinin de sorunlu olduğuna işaret eden Kucur, “Sağlık çalışanlarının yemeklerinden, hastane hijyenine kadar birçok konuda yetersizlik yaşanıyor. Hizmet alımı modeli iflas etmiştir,” dedi.
Çözüm: Kamusal Sağlık Sistemi
Açıklamasında çözüm önerisine de yer veren Hüseyin Kucur, “Tüm bu yaşananlar bize gösteriyor ki sağlık hizmetleri, kâr amacı güdülmeden, devletin asli görevi olarak kamu eliyle sunulmalıdır. Kamusal sağlık modeli, hem maliyetleri düşürür hem de hasta güvenliğini garanti altına alır,” diyerek çağrıda bulundu.
Kucur’un açıklaması, son dönemde sağlıkta yaşanan skandalların ardından kamuoyunda yükselen “kamusal sağlık talebi”ni yeniden gündeme taşıdı. Kamuoyunun beklentisi ise net: İnsan sağlığı, ticari hesaba kurban edilmemeli.