Sırrı Süreyya Önder’e AKM’de veda

Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir, babasının tabutu AKM'deki salonun kürsüsüne çıktığı anda gözyaşlarına hakim olamadı. Barışa adanmış bir ömür... DEM Parti İstanbul ...

 Sırrı Süreyya Önder’e AKM’de veda

04.05.2025 - 23:21

Güncelleme : 04.05.2025 - 23:21

Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, babasının tabutu AKM’deki salonun kürsüsüne çıktığı anda gözyaşlarına hakim olamadı.

 

Barışa adanmış bir ömür…

 

DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan günü evinde geçirdiği kalp rahatsızlığı ardından kaldırıldığı hastanede kritik bir ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı.

 

18 gün boyunca savaş veren Önder, hastalığına yenik düştü….

 

 

Çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Önder için İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma töreni düzenleniyor.

 

DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI

 

Tören öncesi hastaneden alınan tabutu AKM’ye getirilen Önder’in yakınları, Türk bayrağına sarılan tabutun kürsüye çıkarıldığı sırada duygusal anlar yaşadı.

 

 

TABUTU ÖPTÜLER

 

Tabutun kürsüye çıkarılmasının ardından Önder’in yakınları, tabuta öpücükler kondurup çiçekler bıraktı.

 

Salonda bulunan yüzlerce kişi o anları ayakta alkışladı.

 

GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

 

Tören sırasında babasının tabutuna sarılıp öpen Ceren Önder Kandemir, gözyaşlarına hakim olamadı.

 

Babasının rahatsızlığı süresince duygusal metinler paylaşıp ayağa kalkacağına dair umutlarını dile getiren Kandemir, hıçkırıklarla ağladı.

 

Kameraya anbean yansıyan o görüntüler yürekleri yaktı.

 

 

BABASINA YAZDIĞI MEKTUBU OKUDU

 

Ceren Önder Kandemir, babası için törende konuşma yaptı.

 

Kızı Ceren Önder, konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı:

 

“Çok teşekkür ederim gelen herkese. Ben ne zaman bir şey yazsam babamı arayıp telefonda sesli okurdum. Onunla ben tek bir kişi gibiydik. Çünkü sanki kendimi okur gibi okurdum. Geçen hafta ona bir mektup yazdım onu okumak istiyorum. Şimdi ona sesli okuyorum.

 

“HAYATIN BÜTÜN RENGİ GİTTİ”

‘Baba, hayatın bütün rengi gitti. Benim bildiğim hayat bitti. Yeni bir hayat başlıyor şimdi. Ürkütücü, bilinmezliklerle dolu daha önce hiç duymadığım bir şeyi senden duyma ihtimalinin kaybolduğu, mavrasız. Kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum. Bu benim tek kabusum, zaafım, burnumdaki sızım, karın ağrımdı. Öyle iyi öyle benzersizdin ki bu adam bana sadece ölerek acı çektirebilir dedim.

 

Gece gece çaldığım kemanın, cümbüşün.. Bir çırpıda ezberde okuduğun şiirler… Evlere sığamayışın, kimseye kıyamaman, iyiliğe üşenmemen, kimseye gücenmemen, kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan… ‘Kalbim kırıldı’ diye arardım. ‘Baba hasta oldum’, ‘Baba uyku tutmadı’, ‘Baba aşık oldum’

 

 

“O DOSTLUĞA DOYULUR MU”

Ben babalığına çok doydum. Bu oğluma, onun çocuğuna bile yeter. Ama dostluğuna doyamadım. O dostluğa doyulur mu? ‘İki hafta sonra barış protokolü imzalayacağız, sonra rahatız’ diyordun. Kızmak istiyorum. Açlık grevlerine, cezaevlerine, işkencelere… Bir tek kendinle ilgilenmeyişine kızmak istiyorum, yapamıyorum. Bana cezaevinden gönderdiğin bir mektup yüzünden kızamıyorum.

 

“SENİNLE GURUR DUYUYORUM”

Doğduğundan beri yoksunluk geçen ömründe sen öfkeni nereye sakladın ben hiç görmedim, herhalde kalbine. Bir tek mülk edinmeden, ikinci bir kazağı almadan, kimseden bir şey istemeden, borçsuz ve harçsız, boğazını değil onurunu besleyerek yaşadığın bu dünyadan gidiyorsun baba.

 

Seninle gurur duyuyorum.

Şimdi tüm renklerin senin olsun, eminim orada da dostlarını bulacaksın.”

YORUMLAR
Bir Yorum Yapın