ANIZI YAKMAYIP, TOPRAĞA KARIŞTIRIRSAK VERİMİ ARTTIRIRIZ.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen’den çiftçilere anız uyarısı.
Öztürkmen yaptığı açıklamada, “2020 Yılında Ülkemizin; Buğday üretiminin % 7,5’i, Mercimek üretiminin %31,6’sı ve Arpa üretiminin %2,7’si İlimizde gerçekleşmektedir. İlimizde Arpa Üretim Alanı 955.217 dekardır. Buğday Toplam Üretim Alanı 4.043.650 dekardır. Mercimek Toplam Üretim Alanı 104.010 dekardır. Toplam olarak ilimizde 5.804.867 dekar alanda hububat tarımı yapılmaktadır. Hububat tarımı yapılan alanların yarısında 2. Ürün yapıldığı varsayılırsa, ilimizde en az 3.000.000 dekar alanda anız yakma tehlikesi söz konusudur.” Dedi.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 20. Maddesinde “Bu Kanunun Ek-l’inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 73,68 TL idari para cezası verilir” hükmü ile “Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır hükmü uygulanacaktır.”
Dünyada ve Ülkemizde her noktada 2872 sayılı kanun gereği tarlada bulunan anızı yakan köylülere uydu ile tespit edilerek dekara cezai işlemler uygulamakta, bazı illerimizde ise anız yakılmış alanlara müdahale edilerek yasal süreç başlatılmaktadır. İlimizin tarım alanlarında 2. Ürün ekimi için masraftan kaçmak, hızlı şekilde toprağı işlemek ve az emek harcamak adına her gün tarım alanları yakılmaktadır. Bu yangınlarla ilimizde çevre ve hava kirliliği artmakta, tarım alanlarındaki organik madde miktarı azalmakta ya da yok olup topraklar daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma gelmektedir. Topraktaki mikro organizmaların yüzde 80‘nin zarar görmesi sonucu verimde de azalmalar olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Anız yangınları komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere meyve bahçelerine, bunların etrafındaki çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, özellikte de ormanlarımıza telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Bu da devlete milyonlarca dolara mal olmaktadır.
Çiftçilerimiz hububat hasadı yapan biçerdöver operatörlerinin mümkün olduğu kadar alçaktan (10-15 cm) yapmasını denetlemeli, anızları gölge tavında veya sonbahar yağışlarından sonra ayarlı uygun bir soklu pullukla sürüp toprağın altına karıştırmalıdırlar. Günümüz şartlarında anıza ekim yapan tarım aletlerinin olması, güçlü traktörlere ve kombine tarım işleme makinelerine sahip olunması anız yakılması gibi ilkel metoda başvurulması bu şehirde yaşayan herkesin sorumluluğudur.
Bu konuda duyarlılık gösterilmesi çok önemlidir. İlimizdeki tüm yetkilileri ve doğa dostlarını bu konuda hassasiyete değil göreve davet ediyoruz.” Dedi.