Şanlıurfa Sosyal Güvenlik İl Müdürü İsmail Ünlü, kayıt dışı istihdamın etkileri konusunda açıklamalarda bulundu.
Müdür Ünlü, sosyal güvenlik, toplumun zor durumda olan bireylerine yardım edilmesini daha iyi durumda olan kişilerin vicdanına veya yardımına bırakmayarak, toplumsal dayanışmayı kurumsal ve düzenli işler hale getirmekte ve tüm ülke vatandaşlarına hak olarak sunmaktadır. Bireylerin tüm yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik risklere karşı güvence sağlayarak koruyan politika ve sistemler bütününü olduğunu belirten Şanlıurfa Sosyal Güvenlik İl Müdürü (SGK) İsmail Ünlü, “Devlet tarafından idare edilen sosyal güvenlik sistemi, vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi ve asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, işsizlik, iş kazaları gibi çeşitli nedenlerle çalışamadıkları dönemlerde onları korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir.” dedi.
Ülkemizde sosyal güvenlik, anayasal bir hak olarak Anayasa’nın 60’ıncı maddesinde yer alan “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü ile güvence altına alınmıştır. Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorundadır. Çalışanlar bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme ve yerine getirilmediği takdirde de yasal yollara başvurma hakkına sahiptir. İşverenler de gerek kendisini gerekse de yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır. Sosyal güvenliğin bu derece önemli ve öncelikli olmasına rağmen, maalesef vatandaşlarımızın bir kısmının sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Bazı vatandaşların bu şekilde sosyal güvenlik şemsiyesi koruması dışında olmalarının nedeni ise “kayıt dışı istihdam” olgusudur. İşveren açısından haksız rekabet, çalışanlar açısından hakkının gasp edilmesine neden olan kayıt dışılık, sürdürülebilir ekonomiyi ve sosyal güvenliği de sekteye uğratmaktadır.
Kayıt dışı istihdam nedir?
Tanımına bakacak olursak kısaca; çalışan kişilerin çalışma günlerinin ve kazançlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi kayıt dışı istihdam olarak adlandırılabilir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir. Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmakta hem çalışanlar hem işverenler hem de devlet açısından istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Sigortasız çalışan kişiler, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kapsamında sağlanan birçok yardımdan yararlanamamakta; emeklilik, malullük aylığı, iş göremezlik ödenek ve gelirleri, işsizlik ödeneği, kıdem ve ihbar tazminatları gibi çalışanlara sağlanan birçok yasal haktan mahrum kalmaktadırlar. Ayrıca bu şekilde çalışanların sadece kendileri değil, aile bireyleri de ölüm aylığı, iş göremezlik geliri gibi haklardan yararlanamayarak mağdur olmaktadırlar. Yarınlarını, geleceklerini ipotek altına almış olmaktadırlar. İşverenler açısından baktığımızda ise kayıt dışı istihdam; büyük ölçüde haksız rekabete neden olmakta ve ekonomik işleyişi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca kayıt dışı istihdama başvuran işletmelerin yapılan denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezasıyla karşılaşma veya işyerlerinin kapanması riski mevcuttur. Bu hesaba göre işverenimiz için işçisini sigortalını ödemesi daha avantajlı ve karlı bir yatırım olacaktır. Kayıt
dışı istihdamın kamu yönetimi yani devlet açısından da oldukça olumsuz etkileri söz konusudur. Önemli ölçüde prim ve vergi kaybına neden olmakta, çalışan-emekli dengesini bozarak sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini tehdit etmekte, gelir dağılımı ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olmaktadır. Kayıt dışı istihdamla mücadelede yapılan çalışmalar ile Türkiye önemli bir mesafe kat etmiştir. 2002 yılında %52’ler seviyelerinde olan kayıt dışı istihdam oranı yapılan çalışmalar neticesinde bugün %30’ lara kadar düşürülmüştür. İlimizde bu oran 2010 yılında %63,59 iken 2020 yılında %52,04’ ya gerilemiştir.
Peki biz bu konuda neler yapıyoruz?
Kurum olarak kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında uyguladığımız beş önemli politikadan biraz bahsetmek istiyorum sizlere. Kayıt dışı istihdamın makul seviyelere indirilmesi için Kurumumuzca yürütülen çalışmalar bu beş strateji çerçevesinde yürütülmektedir. Bunlar; Sosyal güvenlik hizmetlerinin kalitesinin artırılması, Kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı ile yapılan çapraz denetim çalışmaları, Denetim sisteminin daha etkin hale getirilmesi, Teşvik uygulamalar ve Sosyal güvenlik konularında yapılan bilgilendirme çalışmalarıdır. Bu çerçevede; yürüttüğümüz işlemlerin çoğunu elektronik ortama aktarıp işlem süreçlerini kısaltarak bürokrasiyi ve kırtasiyeciliği olabildiğince azalttık. Ayrıca Sosyal Güvenlik Merkezlerimin tüm ilçelerimizde yapılandırmasını tamamlayarak, daha kolay erişilebilir bir sosyal güvenlik sisteminin adımlarını atmaktayız. Bildiğiniz gibi sigortasız işçi çalıştırmanın en büyük sebeplerinden bir tanesi işverenlerce işçi için katlandıkları vergi ve sigorta prim maliyetleridir. Bu kapsamda da özellikle işverenlerin üzerindeki mali yükü azaltmak ve primini tam ve düzenli ödeyen işverenleri desteklemek amacıyla 5 Puan Prim Teşviki, Kalkınmada Öncelikli İllerde İstihdamın Teşviki, Kadın ve Genç İstihdamının Teşviki, İşsizlik Ödeneği Alanları İstihdamının Teşviki, Özürlü İstihdamı Teşviki gibi 22 adet teşvikimizle tahakkuk eden primlerin Yüzde 5’ i le Yüzde 100’ ü arasında değişik oranlarda prim indiriminin yürütümünü yapıyoruz. Uygulanan teşviklerle hem işverenleri daha fazla işçiyi sigortalama yoluna itmeyi hem de dezavantajlı bazı kesimlere de istihdam olanağı sağlanmasını amaçlamaktayız. Kayıt dışı istihdamla mücadele noktasında en çok önem verdiğimiz çalışmalardan biri de bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarıdır. Bu kapsamda afişlerin sergilenmesi, bilgilendirici broşürlerin dağıtılması ve reklam filmlerinin oynatılması, bilgilendirici toplantı-seminerlerin gerçekleştirilmesi gibi faaliyetler rutin olarak yürüttüğümüz işlerdendir. Ülkemizde üç tür kayıt dışı çalışma olduğundan söz etmiştik. Kurumumuzun uzun yıllardır mücadele ettiği kayıt dışı istihdamın ortaya çıkış türlerinden bir tanesi de çalışanların elde ettikleri kazançların Kurumumuza eksik bildirilmesidir. Özellikle mavi yakalı olarak ifade ettiğimiz kalifiye meslek mensubu olan ve yüksek seviyelerde ücret alan sigortalıların ücretlerinin eksik bildirilmesini engellemek için, meslek kodu uygulamasını hayata geçirdik. Ayrıca ücretlerin eksik bildiriminin önlenmesi kapsamında, 1 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde ücretlerin bankalar kanalıyla ödenmesini 2016 yılında zorunlu hale getirdik. Kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında yapılan çalışmaların tatbikî henüz bitmiş değil. Kayıt dışı istihdamın azaltılarak 2023 yılında tarım dışında %15’e indirilmesi için, Kurum olarak yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kayıt dışı istihdam ülke olarak hepimizin sorunu ve sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini olumsuz etkilemekte, gelecek kuşakları da tehlikeye sokmaktadır. Bugün Türkiye’de iki kişi bir emekliyi finanse etmektedir. Bu da çalışan ve işveren üzerindeki yükleri git gide artırmaktadır. Kayıtlı çalışan sayısının artırılması sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak, aynı zamanda güvencesiz yaşayan birçok insanın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacaktır. Bu sorunla tek başına Sosyal Güvenlik Kurumunun mücadelesi yeterli değil, diğer kurumların, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere
ilgili tüm kesimlerin desteği büyük önem arz etmektedir. Şanlıurfa İl Müdürlüğü olarak tüm çalışanlarımızla rehberlik ve denetim faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu.