Var mı daha ötesi berisi? Siyaset sahnesinde “ben de varım” diyen oluşumlar giderek artmaya başladı…
İyi, Gelecek, Deva, Yeniden Refah, Mustafa Sarıgül, Muharrem İnce…
Var mı daha ötesi berisi? Siyaset sahnesinde “ben de varım” diyen oluşumlar giderek artmaya başladı…
Muharrem İnce uzun zamandır beklenen zehir zemberek açıklamasını yaptı ve CHP’den istifa etti. Tıpkı öncesinde istifa eden üç CHP’li milletvekili ve yakın zamanda çorap söküğü gibi devam edecek gibi görünen nice CHP’li gibi… Mustafa Sarıgül ve Yeniden Refah Partisi (henüz tam analiz etme fırsatı bulamadığım için) hariç son yıllarda kurulan yeni partileri çoğu kez köşeme taşıdım, yorumladım ve ön görülerimi sıraladım…
Hatta HDP’de kırılan kollar mintan içinde daha dururken “HDP miyadını doldurdu! Parti içinde isyanlar ve ayrılmalar başlayacak! Ve Kürt siyaseti yeni bir partiye merhaba diyebilir” cümlelerini ilk zikreden isim olarak şimdi HDP’nin geldiği noktaya bakınca yanılmadığımı görüyorum… O zaman öngörüme isyan eden “hayır bu imkansız bunu bir daha sakın yazma” diyen kesim bile şimdi “neden olmasın” diyor… Bu arada herkesin şaşkın bakışları arasında ortada bayram seyran yokken partiler arası ziyaretler gerçekleştiren HDP’ye dair cümlelerimi son paragrafa saklıyorum…
Evet Muharrem İnce’nin kurduğu-kuracağı parti ne olur derseniz bekleyip görelim demek bir seçenek olsa da sizi bekletmemek adına üç beş ön görümü sıralamak istiyorum… Evet beklenen istifa gerçekleşti CHP’de! Muharrem İnce CHP’den elini çeken ilk isim değil öyle görünüyor ki son da olmayacak… Aslında CHP’de şu an yaşanan çalkantılar bir anda gelişmedi. Son yıllarda yaşanan değişim ve dönüşüm şokları ile bu hale geldi atadan, dededen, babadan CHP’liler! Çünkü onların büyüklerinden dinlediği, tarihten okuduğu, bildiği ve gördüğü CHP’de hiçbir şey eskisi gibi değildi artık!
Birkaç yıl önce “CHP’nin içi HDP için boşaltılıyor ve belki de yakında CHP genel başkanı HDP’li bir isim olacak” dediğimde o zaman kızılca kıyamet kopardı bir kesim! (Bu arada bir şey dikkatimi çekti. Vaktiyle söylediğimde çoğu insanın “hayır bu imkansız” diyerek karşı çıktığı sonrasında da öngörülerim gerçekleşince “evet sen haklıymışsın” dediği ne çok cümlem varmış…)
Evet o zaman imkansız denilen şimdinin en güçlü ihtimali gibi görünüyor bence… Bu ihtimal su yüzünde belirmeye başlayınca “kemik CHP tabanı” pek etkili olamasa da tepki göstermeye başladı. Etkili olamazlardı çünkü hedef o tabanın sesini sindirmek ve yollamaktı zaten! Sonunda kemik CHP’liler de yürekleri sızlayarak ayrılmaya başladı…
Şimdi gelelim Muharrem İnce’nin partisi ne olur kısmına. İnce, büyük ihtimalle Anadolu ruhuyla çıkacak yola. Ve köylü şehirli sentezini uygulamaya çalışacak… Yani CHP’nin kuruluş özüne dönmeyi hedefleyecek. Ben Muharrem İnce’nin yerinde olsam ilk etapta enerjimi ve vaktimi il il, ilçe ilçe teşkilat kurmaya harcamam. Onun yerine reklam ve tanıtımda etkili bir kadro ile kültürde, sanatta, sporda, edebiyatta ünlü bir isim gibi ekranlar ve sosyal mecralar üzerinden fikrimi her eve ulaştırmayı seçerim… Ve sahayı, vatandaşı, şehirleri doğru okuyup doğru çözümleri üreten üç beş beyin takımı ile işi götürürüm… Ki şunu yazın bir yere, belki de üç beş yıl sonra tüm siyasi partiler teşkilat ağını iyice daraltıp reklam ve danışmanlık firmaları üzerinden seçimlere hazırlanacak…
Evet MHP, AK Parti ve CHP’den yeni partiler doğdu peki HDP’den yeni bir parti veya hareket doğar mı? Ben bunu merak ediyorum! Belki de Türkiye’nin de en çok merak ettiği soru bu! Bir kesim “HÜDAPAR var zaten” dese de ben HDP ve HÜDAPAR seçmenini çok kalın çizgilerle birbirinden ayrı görüyorum! Yani HDP’den ayrılıp yeni bir yola koyulacaklarını düşündüğüm kesim HÜDAPAR’ın kapısını çalmaz! Onlar da tıpkı Muharrem İnce’nin CHP’ye söylediği gibi HDP’nin eski ruhunu kaybettiğini düşünüyor ve bu sebepten uzun zamandır rahatsızlar! Bahsettiğim kesim entelektüel, aileden Kürt Ssyasetinin içinde olanlar, silahlı mücadeleyi değil siyaseti benimseyenler, yazmayı-okumayı-konuşmayı bilenler… Hatta şöyle daha iyi tanımlayabilirim; bir dönem Osmanlı’nın da yanına aldığı ve desteklediği Kürt aydınların, yazarların, gençlerin, Avrupa görmüş isimlerin duruşunu sergileyen bir kesim şu an elini ayağını HDP’den çekmiş sessizce sürecin getireceği hamleyi bekliyor!
Bunca hassas denge arasında merak ettiğim bir konu da partiler arası ittifaklar ve partilerin birbirine uzatacağı köprülerin hangi uzlaşı zeminlerine kurulacağı! Bununla birlikte ittifaklar ile oy artırımı planlayan partiler sahayı doğru yansıtmayan iyi analiz edilmemiş ittifak kararları almasınlar derim! Çünkü dimyata üç beş pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var…