Şimdi hangi sensizliğimi yazayım
Dört duvara ağladığımı
Pınarlara göz yaşlarımı akıttığımı
Mevsimsiz üşüdüğümü
Giden turnalara seni sorduğumu
Yaralı kırlangıç gibi
Ters yöne gittiğimi
Derin vadilerde kaybolduğumu
Sisli ve buğulu acılardan ızdırabı mı
Bir martı ürkekliğinde kalbimi
Tarifi imkansız acılarımı
Göz bebeklerime saplanan sensizliği
Hüzünün sonbaharlarında gezindikçe
Ahların kırık testisini
Sırtına yüklenmiş hamal gibi
Belirsizliğin merdivenlerde inerken
Senin için ey sevda mevsimi
Kanlı bir gömlek misali
Sırtımda inmeden damlayan acılarımı
Kimler dindirecek hüznün nakaratını
Nice uykusuz gecelerimi
Senin yoluna fedaydı
Mistik kokulu acılarımı
Sevda çöllerinde kaybolan beni
Kayıp bir çağ gibi
Toprağa gömülü hayallerimi
Sen olmadan hüzünlere yükleyiş-imi
Zehirli bir ok gibi
Hep bağrıma zehrini akıtacak sevda
İşte budur hüznün serüveni
Gidenlerin ardında bırakılan beni
Hep acı hep sıla özlemi
