Aynur Tokgöz, Türkiye’nin birçok yerinde başlayan ve halen bazı noktalarda devem eden orman yangınları ile ilgili yazısında şu görüşleri paylaştı.
“Cennet ülkemi cehenneme çevirenlerin yürekleri ciğerleri yansın. Mücadelede var gücüyle söndürmeye çalışanları yürekten kutluyorum. Milletimizin fedakarlığı canı pahasına mücadelesi bizlere tekrar güç kuvvet verdi. Dünden daha fazla mücadele ederek küllerimizden yeniden yemyeşil bir Türkiye inşa edeceğiz. Çam yerine zor yanan 10 ağaçtan biri servi ağacıdır. Zeytin de çabuk yanar ve meyve verebilmesi için aşı gerektirir. Ve bu ağaçlar 50 metre boşluklar ve müdahale için yolları yağmur kar yataklarına su depolamak için havuzlar mümkün olan yerlere barajlar yapılmalıdır. Vatandaşların sağa sola attıkları cam atıklarını geri dönüşüme atmaları gerekir. Sabotaj dışında maalesef sağa sola atılan cam artıkları yangınlara sebebiyet vermekte. Ormanlarımızın tek tip çıra gibi yanıcı kızıl çam ağaçlarıyla ağaçlandırılması çok yanlış. Yazımın başında belirttiğim yangına dayanıklı ağaçlarla ormanlarımızın çeşitlendirmesi gerekir. Güzel ülkem alevlerle boğuşuyor. Güzel ülkemin güzel insanlarına çok geçmiş olsun. Vefat edenlere Allah’tan rahmet dilerim. Felaketin yakıp geçtiği yerde evsiz, tarlasız, hayvansız kalan insanların derdini yüreğim yanarak hissettim. Afetin geri bıraktığı yaşanan acı tatlı anıların yandığı evler, yıllarını çilelerle geçirmiş, bizim de bir şeylerimiz olsun, kızım evlenecek çeyizi olsun, genç kızların göz nuru çeyizini, alnındaki terini. Ne kadar fiyat biçebilirsiniz soruyorum size, bunun vebali çok büyük, çok günah. Umarım toplumsal bu günahtan bizler de nasibimizi almayız. Turistik yerlerin yanması biraz tuhaf geliyor bana. Yine olan garibana oluyor. Değer miydi babamız, annemiz, ninemiz yaşındaki insanların bir ömür boyu emeklerini, anılarını, acımasızca, hunharca yemyeşil ormanlarımızı canlılarımızı ateşe vermeye değer miydi, soruyorum. Siz insan mısınız? Türkiye’nin kaderini basit senaryolarla değiştiremeyeceksiniz. Vatan, doğa, insan sevgisi olan bir kişi vatanına, milletine, ecdadına nasıl bir zihniyetle kahpece, egoistçe insanların doğanın canlıların yaşamına kast eder? İç isyan yaratamayacaksınız. Milletin birlik ve bütünlüğünü yıkamayacaksınız. Siyaset yapmak vatan millet sevgisini canı pahasına korumak ve kollamaktan geçer, bizlerin empati kurarak ortak bir fikirle içimizdeki hain düşmana karşı tek yürek olarak sevgimizle el ele gönül gönüle birlik düzeni içinde olmalıyız. En büyük hata yanlış işler yapan zihniyetleri alkışlamak. Benim fikrim belki de bir çok kişinin fikri, yanan yerler milli park ilan edilsin. Kaygımız vatanımız olsun. Siz gençler altın kuşağın mucizeleri yurtseverlik gücünüz olsun. Memleketin aydınlığı, yarınları, sizin memleket sevginizle gelecek kuşaklara birlik gücüyle vatanımızı aydınlığa boğsun. Hepimiz ciddi, dik durmalıyız. Onurumuz kimsenin kölesi değildir. Başımız dik, ülkemiz vatan ve devletimizin iyiliği için sevgi çemberinde yanan ormanlarımızda çiçek açmaya ne dersiniz?