Başkan Gülpınar ‘AK Parti’ye geçecek misiniz?’ şeklindeki soruya şu karşılığı verdi: “AK Parti’ye de geçmem, CHP’ye de, İYİ Parti’ye de. Bağımsız kalacağım. Halk beni bir partiye geçeyim diye oyunu vermedi. Bütün kesimler oy verdi. Bir kere onların görüşü alınmadan adım atılmaz. Ama ben sözlerimle kendimi bağladım, bitti o iş” ifadelerine yer verdi.
Başkan Gülpınar’ın Açıklamalarının satır başları şöyle:
“Yeni yönetime geldiğimizde SGK borcumuz 397 milyon TL’ydi. Şirketlerimizin 143 milyon borcu olduğu tevdi edildi. Bir yapılandırmaya gittik. En kısa zamanda inşallah borcumuzu kapatacağız. Ödemelerimizi yapıyoruz. Öz kaynaklarımızla ödeyebileceğimizi söyledik. Geçen hafta itibariyle bize gelen yazıda belediye şirketlerinin 143 milyon lira borcu olduğumuz tevdi edildi. Geçmişte mahsuplaşma yapılmış. Geldiğimiz günden beri ödemelerimizi dikkatli şekilde yapıyoruz. Bizim için SGK borcu diğer borçlar yanında çok fazla kalem tutmuyor. Geçmiş döneme ait ağır borçlarımız var.
Milletvekillerine Mesaj!
Daha ne kadar açık anlatayım, nasıl detaylandırayım ben de şaşırdım. Ben hiçbir zaman belediye başkanı olmak istemedim. Bunun ispatı var, delili var. Niyeti olan genel merkezdeki yetkilileri söyler. Sonuçta genel başkan danışmanısınız. Öyle bir noktaya geldik ki, vatandaşın inanılmaz talebi oldu. Seçim sonuçları beni haklı çıkardı. Siyasetçi aileden geliyoruz. Bugün niyetimiz yok ama yarın şartlar değişir halkın karşısına çıkmak zorunda kalabiliriz. Halkın talebi vardı. ‘O zaman biz de varız’ dedik. Burada beni tasdikleyen bir şey var, anketler. O anketlerin hepsinde ismim var. Benim talebim olmamasına rağmen anketlerde yer alma sebebim ne olabilir? Çünkü halktan öyle talep geliyor. Anketlerde birinci çıktığımı biliyorum.Cumhurbaşkanımız MYK toplantısında bizzat söylemiş, ‘halkın istediği adayları belirleyip, yol yürüyeceğiz’ diye direktif vermiş. Buna rağmen aday yapılmam istenmemiş. ‘Neden ben değilim’ diye sordum, cevap alamadım. En sonunda verilen cevap şuydu, ‘Urfalı vekiller seni istemiyor’ oldu. Bana yapacak bir şey kalmadı zaten. Vekillerin isteyip istememesi ile halkın siyasi iradesi yok sayılacaksa… Hiç aklımda yok iken halk istiyor diye bu işe girmişsem. Bana göre AK Parti’de ‘Kasım Gülpınar’ olmasın demeye sadece sayın Cumhurbaşkanın hakkı vardır.
“AK Parti’ye Geçmiyorum”
AK Parti’ye geçsem şimdiye kadar geçerdim zaten. Demek ki geçmiyorum. Yine bu stüdyoda Mehmet Akif Ersoy Bey bana seçim döneminde sordu. ‘Seçilirseniz AK Parti’ye geçer misiniz?’ dedi. Ben de ‘geçmem’ dedim. Bu laf ağzımdan çıktı benim. Şimdi de aynı şekilde. O lafı bir kere kullandım ben. Ağzımdan bir kere laf çıktı. ‘Milletvekili olmayacağım’ dedim ve aday olmadım. İstesem milletvekilliğine aday olurdum, seçilirim, seçilmem ayrı. Bir daha Urfa’dan ne belediye başkanı ne de milletvekili adayı olacağım. Büyük konuşmak istiyorum inşallah diyorum ben yine. Büyük konuştum belediye başkanı olmam dedim, bakın geldim koltuğa oturdum.Ben sadece AK Parti ile görüşmedim ki. Bağımsız olduktan sonra başka partilerle de görüştüm. Onları söylemem. Birçok parti benimle dolaylı, dolaysız görüştü. Genel başkan düzeyinde benimle görüşme oldu. Geçmek istesem geçerdim. Siyaseti bu şekilde yapmak istemem. AK Parti’ye de geçmem, CHP’ye de, İYİ Parti’ye de geçmem. Bağımsız kalacağım. Halk beni bir partiye geçeyim diye oyunu vermedi. Bütün kesimler oy verdi. Bir kere onların görüşü alınmadan adım atılmaz. Ama ben sözlerimle kendimi bağladım, bitti o iş.”
(Kaynak ajans Balıklıgöl)