HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Şanlıurfa’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yapıcıoğlu, asgari ücret ve emekli maaşları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Yapıcıoğlu, özellikle açlık sınırının altında kalan maaşların sefalet ücreti olduğunu vurguladı. Ayrıca, fedakarlığın dar gelirli kesimden değil, varlıklı kişilerden beklenmesi gerektiğini ifade etti. Bu açıklamalar, ekonomik koşullara yönelik eleştirilerde bulunan ve sosyal adalet çağrısı yapan bir yaklaşımı ortaya koydu.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir dizi temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Şanlıurfa’ya geldi. Yapıcıoğlu, kentteki ulusal ve yerel basın temsilcileriyle bir araya gelerek, Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. Toplantı, özel bir mekânda düzenlendi ve HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Faruk Polat, partililer ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Yapıcıoğlu, basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği bu görüşmede, çeşitli güncel konulara dair açıklamalarda bulunarak, parti politikalarını paylaştı.
“Asgari Ücrette Yetersiz Artış, İşçileri Sefalet Ücretine Mahkûm Eder”
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, asgari ücrette yapılacak zamla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yapıcıoğlu, asgari ücret için konuşulan yüzde 20 ile 35 arasındaki zam oranlarının, geçen yıl Ocak ayında belirlenen ücretin reel olarak altına düşmesi durumunda, işçileri ve emekçileri “mağdur” edeceğini belirtti. Yapıcıoğlu, açlık sınırının şu anda yaklaşık 21 bin lira olduğunu ve bu rakamın altındaki bir ücretin sefalet ücreti olduğunu vurguladı.
Ayrıca emekli maaşlarına da değinen Yapıcıoğlu, en düşük emekli maaşının 12.500 lira olduğunu hatırlatarak, emekli maaşlarının da açlık sınırının altında olmaması gerektiğini ifade etti. Bugün için bu sınırın 21 bin lira olduğunu belirten Yapıcıoğlu, emekli maaşlarının bu tutarın altında olmaması gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu, fedakarlık yapılması gereken kişilerin yalnızca dar gelirli kesimlerden değil, daha yüksek gelir sahibi olanlardan da olması gerektiğini belirterek, ekonomik adaletin sağlanması için daha kapsamlı bir yaklaşım gerektiğini dile getirdi.